Kendi arşivimden de ben DOKUZ YAŞINDA:d2PAC DINLEMEY BAŞLADIM türkiyeye gelmedenD daha önce banamı geldi:D:D ozamanda yazmaya başadım şöyle bir şey var türkçe rapte pek iyi isim yok:) benım gibi :Disimler kurtarcak:D
Hip-hop'ın ülkemizdeki macerasının milad tarihi olarak 1995 yılında yayınlanan 'Cartel' albümünü gösterebiliriz. Bu albümün bir yıl önce DJ Mahmut'un arkadaşlarıyla yaptığı çalışma gibi birkaç albüm daha vardı piyasaya çıkan ama halkımızın Türkçe rap'le tanışması Cartel aracılığıyla olmuştu. Yüz binleri geçen bir satışa ulaşmasına karşın bu albümün ardından piyasaya çıkan diğer çalışmalar pek ilgi görmedi. Cartel, Almanya'daki yeni kuşak Türk gençleriyle birkaç Alman üyeden müteşekkil bir 'holding' gibiydi (zaten adı da buradan geliyor) ve içinde birkaç topluluk birden barındırıyordu. 'Cartel' albümünden sonra sadece Peter Maffay'la bir single hazırladılar ve ardından şirketi fesh ettiler. Sonra herkes kendi yoluna gitti. Erci E ve Karakan gibi eski Cartel'ciler solo çalışmalar yayınlamaya başladı. Ancak 'Cartel'in ruhu özellikle onların ve Almanya menşeli Türkçe rap gruplarının üzerinden hiçbir zaman eksik dlmadı.
Türkçe rap'in ikinci 'popüler olma' hamlesi beş yıl önce gerçekleşti. Özellikle Sultana'nın 'Kuşu Kalkmaz'ı o günlerde epey gürültü koparmıştı. Cartel ve Sultana gibi Almanya'daki yeni kuşak Türk gençlerinden Fresh B'nin ve Aziza A'nın çalışmaları da aynı günlerde gündeme gelmişti. Ancak bu isimler Türkçe hip-hop'ı yeraltından popüler mecraya taşımaya yetmedi. Yapılan çalışmalar sınırlı bir kitle tarafından ilgi gördü. Bu kitleyi oluşturanlar genellikle kendi 'rap'lerini kendi yapmak isteyen kişiler olması dolayısıyla sahnenin karşısında kalacak insan sayısı bir türlü istenen sayılara ulaşamadı.
Hip-hop'ın üçüncü Türkiye çıkartması Ceza'nın geçtiğimiz yıl yayınlanan 'Rapstar' albümüyle başladı. Sagopa Kajmer, Fuchs, Erci E, Ogeday gibi isimlerle zaten kaynamakta olan rap kazanı Ceza'nın albümüyle yüz bin barajını geçmeyi başardı. Tıpkı Mor ve Ötesi'nin 'Dünya Yalan Söylüyor'u gibi 'Rapstar' da yeni albüm yayınlamaya hazırlanan genç hip-hop'çıların önünü aşmış oldu.
Türkçe rap’in temelleri Almanya’da yaşayan Türkler tarafından atıldı. O dönem Berlin’de İngilizce rap yaparak birçok konsere çıkan ve Almanya’daki azınlığın sesi olan Islamic Force, bugünkü Türkçe rap sound’una yakın çalışmalar yapıyordu.
1992 yılında çıkardıkları ‘My Melody’ isimli single’ları ile hálá Alman rap tarihinde bir dönemin başlangıcı olarak görülmekteler. Islamic Force, Boe B, Dj Cut’em T ve Dj Derezon’dan oluşmaktaydı. Grup, 1993 yılında bir de EP yayınladı. Bu çalışmaların hepsi İngilizceydi ve formatı ise Bir Yabancının Hayatı gibi plaktı.
1993 yılında Almanya’nın tanınmış bağımsız müzik şirketi Mzee’den çıkan ‘Alte Schule’ isimli toplamada, Heidelbergli Advenced Chemistry ekibinden Boulevard Bou, sözleri Almanca bir parça ile toplamaya katıldı.
Parçanın alt yapısı tamamen Türkçe sample’larla yapılmıştı. Bir yıl sonra Boulevard Bou bu kez Advenced Chemistry’nin ‘Operation Artikel 3’ adlı parçasında Türkçe bir bölüm söyledi.
1994’te Frankfurt’un sayılı underground gruplarından sayılan Asiatic Warriors ‘Told Ya’ isimli ilk albümünü yayınladı.
Hem plak, hem CD olarak yayınlanan albümde yer alan ‘Life is a Fight’, Türkçe rap tarihinin önemli parçalarından oldu. Çünkü parçada daha sonra İntikam grubunu kuran MC’lerden Savaş, Türkçe bir bölüm söyledi.
Almanya’nın üç farklı noktasından başlayan Türkçe Rap hareketi ileride çok büyüyecek bir türün ilk habercisiydi. Türkçe pop, arabesk ve türkülerden alınan melodi sample’ları bir anda Almanya’da yaşayan Türk gençlerinin gözdesi oldu.
1994 yılında Almanya’nın Wiesbaden şehrinden Micforce adlı grup ‘Britkore’ diye tabir edilen, özellikle Public Enemy’nin yolundan giden İngiliz gruplarının yaptığı türe yakın parçalar piyasaya sürdü. ‘Fuck You Skin’ adlı single şarkıları ile dikkatleri üzerine çeken grup, daha sonra ‘It Ain’t Over’ isimli EP’lerinde yeralan ‘Selam’ ile marş gibi bir işe imza attı. Sözler İngilizce olmasına rağmen aralarda Türkçe kelime ve cümlelerin geçmesi yüzünden Micforce şu anda müzik yapmayı bırakmış olsa da bilinen ve takdir edilen bir grup oldu.
1995 yılında Berlin’de Cartel’in temelleri atıldı. Almanya’nın Kiel kentinden eski bir breakdance grubu olan DCP (Cinayi Şebeke), Nürnberg’den Türkçe rap ustaları Karakan ve Berlin’den Erci E. devrim yaratacak proje için biraraya geldi. Cartel, MTV’de yayınlanan bir haber sayesinde Türkiye’de de duyuldu.
Kapüşonlu kızgın bakan ‘kan kardeş’ gençler ilk anda yadırgansa da bir anda medyanın gözdesi haline geldi. Yurtdışında Polygram etiketiyle basılan albümün Türkiye’ye lisanslanmasıyla burada da Cartel çılgınlığı başlamış oldu. Milyona yakın bir satış grafiği çizen Cartel bir anda Türkiye’nin yıldızı oldu. Gazete köşelerine kadar ulaşan yorumlara sebep oldu.
1996’da Türkiye’de yapılmış ilk bandrollü rap albümü çıktı. İşin ilginci bunu Gemlikli bir grubun yapmasıydı. Hedef 12, Ada Müzik’ten ‘Tam İsabet’ isimli albümüyle adını duyurdu. Ardından Almanya’nın Köln şehrinde yaşayan TCA Microphone Mafia da ‘Vendetta’ isimli albümüyle sınırlı bir kitleye seslendi.
1997 yılında Erci E, Cartel’den çıkan ilk solo sanatçı olarak ilk albümü ‘Sohbet’i çıkardı. Kısa bir süre sonra Karakan ‘Al Sana Karakan’ adlı albümünü yayınladı. Albüm, 45 binlik bir satışa ulaştı. Özellikle Erkin Koray sample’lı ‘Yağmur’ parçasına çekilen klip oldukça beğenildi.
1997’de Berlin Kreuzberg’den Islamic Force’un, tamamı Türkçe sözlü ilk albümü ‘Mesaj’ Almanya’da piyasaya sürüldü. Albümde bir de yeni yıldız vardı. Killa Hakan gerek sözleri, gerek stili ile bir anda parladı. Temmuzda Turbo’nun (Statik, S2K) Blue Jean Dergisi için hiphop sayfaları hazırlamaya başlaması, Türkiye’de rap gruplarının bir araya toplanmasına sebep oldu.
Blue Jean bir anda Türkiye’de yapılan organizasyonların, konserlerin ve grupların duyurulduğu bir platform haline geldi.
1998 yılında piyasa yavaş yavaş canlanmaya başladı. Hedef 12’den Maho B, yanına Ozzy’i de alarak ‘Rapor 2’ isimli grubu kurdu. Rapor 2 o yıllarda bir ilki gerçekleştirerek albümden ‘Çiz’ isimli parçayı single olarak yayınladı. Radical Noise grubu ile yapılan düet, şu ana kadar yapılmış en iyi Türkçe Rap/Rock crossover’ı olarak tarihe geçti. Frankfurt’tan Dj Mahmut ve Murat G ikinci albümleri ‘Garip Dünya’yı piyasaya çıkardı. Albüm, farklı sound’uyla eleştirmenlerden tam not aldı. Bu albümden sonra Dj Mahmut, Looptown’ı kapatma kararı aldı ve Murat G ile yollarını ayırdı.