Müzik dünyası başarı hikayeleriyle dolu. Tesadüfen barda keşfedilen yetenekler, okul müsameresinde sesiyle dikkat çeken genç kız veya erkekler veya büyük bir grubun ön grubuyken prodüktörler tarafından keşfedilen gruplar... Metallica'nın varoluş hikayesi bunlardan hiçbirine benzemiyor. Son derece sıradan. Ama bir o kadar etkileyici...
'70'lerin sonunda İngiltere'de heavy metale yeni bir soluk getiren New Wave Of British Heavy Metal akımı sert müzik seven her genç gibi San Francisco'lu lise öğrencisi Lars Ulrich'i de etkilemişti. Samson, Judas Priest, Saxon, Angel Witch, Venom ve Motörhead gibi gruplara gönülden bağlı Lars, 1981 yılında Metallica adı altında bir grup kurduğunda bir gün dünyanın en büyük gruplarından birinin temellerini attığından habersizdi. Metallica'da baterist Lars Ulrich'in yanısıra solo gitarda Dave Mustaine, basta Ron McGovney, vokal ve ritm gitarda ise James Hetfield yeralıyordu.
Bir süre sonra basçı Ron McGovney gruptan ayrıldı ve gruba Mustaine ve Hetfield'ın arkadaşı Cliff Burton dahil oldu. O yıllarda Megaforce adlı plak firmasının sahibi karı koca Jon ve Marshall Zazula; Anthrax, Exodus, Testament, Overkill gibi birçok grubu bünyesinde toplamış, Amerika'da bir thrash/speed metal fırtınasının ilk sinyallerini veren bir atağa kalkmışlardı. Zazula ailesinin tüm bu gruplar arasında dikkatlerini çeken en önemli grup ise Metallica oldu.
Distortion yüklü basgitar soundları, James Hetfield'ın o ana kadar kimsede görmedikleri makine gibi işleyen sol kolu ve biraz işlenirse her biri hit olabilecek besteleri Zazula'ları Metallica'yla 2 albümlük bir anlaşma yapmaya itti. Albüm çalışmaları sırasında gitarist Dave Mustaine, grup içi anlaşmazlıklardan dolayı gruptan ayrıldı ve Megadeth'i kurdu. Mustaine'in yerine o sıralar ilk albümleri "Bonded By Blood" üzerinde çalışan Exodus grubundan Kirk Hammett geldi. İlk albüm 1983 yılında "Kill'Em All" adı altında yayınlandı. Albüm metal dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Aynı yıl çıkan Slayer'a ait ilk albüm olan "Show No Mercy" ile beraber metal dünyasını değiştiren diğer albümlerden biri de buydu. Metallica'nın keskin ve kesik gitar riflerini ve distortion'lı bas soundunu bir dergi "Metallica'yı dinlerken sanki birinin sizi koşmanız için kamçıladığını hissediyorsunuz" yorumunu yapınca "thrash metal" adı verilen bir tür de beraberinde doğmuş oldu. "Ride The Lightning" 1984'te çıktı ve ilk albümden daha derli toplu sounduyla dikkat çekti. Bu arada heavy metal ve serseriliği yücelten şarkı sözleri, bu albümle yerini daha sosyal ve politik sözlere bıraktı.
1986 yılında Vertigo Records etiketiyle yayınlanan 3.albüm "Master Of Puppets" çıktığında Metallica yaşayan en büyük heavy metal grubu olarak anılmaya başlamıştı bile. Bu albüm için turneye çıktıklarında İsveç'e giderken bir otobüs kazası geçirdi grup. Grubun bas gitaristi Cliff Burton kazada hayatını kaybetti. Yerine Flotsam & Jetsam grubundan Jason Newsted dahil oldu. Newsted'ı kamuoyuna tanıtmaya yönelik olarak 5 cover parçadan oluşan "Garage Days Re-Revisited" EP'si 1987'de raflardaki yerini aldı. 1988 yılında yayınlanan "And Justice For All" albümü, mükemmel soundu ve şarkı sözlerinin yanısıra Cliff Burton için yazılan "To Live Is To Die" şarkısıyla da dikkat çekiyordu. Metallica anti video klip anlayışını da bu albümle bozdu.
"One" adlı parçaya siyah beyaz bir klip çekildi ve Metallica bu sayede ilk kez single yayınlamış oldu. Aylar süren turneden sonra grup, prodüktörü Flamming Rasmussen'le yollarını ayırdı ve daha önce Bon Jovi ve Mötley Crüe gibi gruplarla çalışmış olan prodüktör Bob Rock'la anlaştı. Grubun amacı o ana kadar duyulmamış bir sound yaratmaktı. Bob Rock önce şarkıları düzenledi, sonra da stüdyonun akustiğini beğenmeyerek stüdyoyu yeniden inşa ettirdi. 1991 yılında yayınlanan "The Black Album" sade kapağıyla fırtına öncesi sessizlik gibiydi. İlk single "Enter Sandman" listeleri altüst etti. Albüm ise planlandığı gibi inanılmaz bir sound içeriyordu. Benzersiz gitar ve davul soundu "Nothing Else Matters", "Wherever I May Roam" ve "Unforgiven" gibi singlelarla sadece Amerika'da 7 milyonluk satış rakamını yakaladı.
3 yıla yakın turnede kalan Metallica, yeni albüm için gene Bob Rock'la çalışmayı seçti. Saçlarını kestirip, siyah tişörtlerini rafa kaldıran Metallica bu görüntüsüyle Anton Corjbin tarafından fotoğraflandı. 1996 yılında piyasaya çıkan "Load" albümü Billboard albümler listesine 1 numaradan girdi ve ilk 2 ayda 3 milyonluk satış rakamını yakaladı. Sık aralıklarla albüm yayınlamaya alışık olmayan Metallica, yeni imajıyla tepki gördüğü için bir yıl sonra "ReLoad" albümünü yayınladı. Metallica'yı eski haliyle görmeyi bekleyen fanlar hayal kırıklığına uğradı. Albümden çıkan Marienne Faithful katkılı single "The Memory Remains" listeleri alt üst etti.
1998 yılında tamamı cover parçalardan oluşan double albüm "Garage Inc." yayınlandı. Tekrar parçası yorumlanan isimler arasında Metallica'nın müzikal gelişimine katkısı olan Motörhead, Mercyful Fate, Misfits, Diamond Head, Queen ve Thin Lizzy gibi isimler vardı. Bu arada grup, yaptığı albümden çok Napster'a karşı açtığı savaşla gündeme geldi. İnternet ortamında şarkılarının serbestçe dolaşıyor olması Metallica'yı rahatsız etmişti, ama Metallica'nın bu ticari yaklaşımı da hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. 300.000 kişi bilgisayarında Metallica parçası bulundurduğu için Napster'dan atıldı. 1999 yılında Metallica gene bir ilki gerçekleştirdi ve San Francisco Semfoni Orkestrasıyla "S&M" adı altında double bir albüm yayınladı. Daha önce yayınlanmamış 2 de yeni parça içeren bu albüm Metallica'yı tekrar zirveye taşıdı. Bu arada grup "Mission Impossible 2" filmi için seslendirdiği "I Diseppear" adlı şarkıya bir de klip çekti. 2001 yılında basgitarist Jason Newsted gruptan ayrıldığını açıkladı. Metallica bu duruma uzun vadede bir çözüm bulacağını, bunun albüm çalışmalarını aksatmayacağını duyurdu. Stüdyo çalışmalarında gruba eski Ozzy Osbourne ve Alice In Chains basçısı Mike Inez eşlik etti.
Yıl sonunda James Hetfield alkol problemleri nedeniyle tedavi için hasteneye yattı ve çıktığında tekrar albüm çalışmalarına katıldı. 2003 yılında yayınlanan Metallica'nın St.Anger albümündeki tüm baslar grubun prodüktörü Bob Rock tarafından çalındı. Albüm sonrası ise gruba Rob Trujillo katıldı.